:::: MENU ::::

6 Aralık 2013 Cuma

Geçici görevle DSİ Ceyhan ACO Müdürlüğüne gönderilmiştim.Tarih 27 Mart 2006 günlerden Pazartesi. ACO Ceyhan Müdürü sayın Bekir Pehlivan beyefendi beni Makine Baş Mühendisi sayın Murat Yaren beyin emrine verdiler.Yeni Şefim Murat bey, beni dikkatli bir şekilde dinledikten sonra Elektrik haneye uygun buldular ve o bölüme işe verdiler. Ben pozisyon itibarı ile Pompa İstasyon Operatörü olarak uzun yıllardan beri DSİ Mersin Müdürlüğünde görev yapmıştım.Verilmiş olduğum işe yatkındı pozisyon durumum,çünkü bu pozisyonda çalışanların temelinde elektrikçi olmak şartı vardı.Elektrik ekibi her nevi elektrik arızalarını gidermekle meşgul olurdu.Değişik zamanlarda Kozan Barajından tutunda ,Mehmetli Barajı,Kadirli İşletmesi ve Yumurtalık DSİ kamp tesisleri ve Pompaj İstasyonlarına bakım ve arızaya gidiyorduk.Üç aylık geçici görev süreci sonrası beni eski iş yerine geri göndermeleri iş yeri yasalarında belirtilmiştir.Nitekim söz konusu olan tarih yaklaşırken bu sefer benim devamlı tayinimi yapmak suretiyle Mersin Şubesine geri dönüşümü engellediler ve DSİ ACO Ceyhan Müdürlüğünde çalışmaya mecburi bırakıldım.Her ne kadar iş kanunlarına uygun yapılmışsa da bu tayin, vicdan muhasebesi yapıldığında şahsıma yapılan bir haksızlıktı.Çünkü beni evimden ve çocuklarımdan ayırıp sürgüne göndermek yatıyordu temelinde.”Başa gelen çekilir” deyimine dayanarak sineye çektim bu olumsuzluğu ve DSİ misafirhanesinde konaklamak şartı ile çalışmalarıma devam ettim ve de etmekteyim.


Günler gelip geçerken,bir gün ikindin vakti arazide ki görevimizden dönmüştük.Şoförler odası yanında bir hayli kalabalık olan mesai arkadaşlarımızdan Baş Şoför sayın Serdar Aktaş ve yardımcısı sayın Yafes Topbaş ve değişik meslek gruplarında çalışan arkadaşlardan sayın Zahit Kaypak,Sefa Çatal,Ali Ilgın,Fehmi Bilge,Arif Sedenler ile daha isimlerini burada sayamadığım birçok arkadaşım can kulağıyla bir konuşanı dinlediklerine şahit oldum.Ben de bir kenara sandalye çekip oturdum ve dinlemeye koyuldum.Konuşanın muazzam bir anlatımı vardı.Temiz Türkçe’si hem cezp edici hem de doyurucu bir nitelikteydi.Konuşanın kim olduğunu bir arkadaşımdan sordum,  “Sayın Muharrem Çakmak” dediler ,DSİ 6.Bölge Müdürlüğü Makine İkmal Müdürü iken  emekliliğe ayrılmış.İlgim daha da artmıştı,çünkü gıyabında çok bilgi sahibiydim.Prensipli,çalışkan ve dürüst kişiliği bütün camia içerisinde anlatılırdı.Konuşmasında hayatın içerisinde ki ve bürokrasinin çelişkili yönlerinden örnekler sunuyordu. Kısa ve özet olarak bir takım hatalardan dolayı verimin yetersizliğinden dem vuruyorlardı.En önemlisi de kişiler arasında  inatlaşmaların ülkemizin aleyhine olduğuna inanıyorlardı.Bu esnada çaylarda içilmişti. Konuşmasını tamamlayınca da tek tek vedalaştı ve sıra bana gelmişti ki elimi uzattım ve “Sizi tanımış olmaktan çok memnun oldum” dedim.Arkadaşlardan kısaca beni tanıtanlar oldu ama yetersiz bir şekildeydi.Eski Müdürümüz de memnuniyetini dile getirdiler ve aramızdan ayrılıp gittiler…

   Yine bir gün Yüksek Ziraat  Mühendisi sayın Süleyman Deveci beyin odasında karşılaşmıştık.Süleyman bey kendisine kısaca beni tanıttı.Söz arasında tanıştığımızdan bahsetseler de ben yeterli bulmadığım için müsaade isteyerek kendimi daha geniş bir şekilde tanıttım.Zannedersem aylardan Temmuz’du.Çok memnun olduklarını söylediler.Bilhassa edebiyatla uğraştığımı ve “İçel EKSPRES” adında bir günlük yerel gazetede köşe yazıları da yazdığımdan dolayı beni kutladılar.Daha sonraki günlerde yeğeni olan sayın Cengiz Çakmak mesai arkadaşım tarafından kendilerine yayınlanmış olan Çocuk şiirleri kitabım “Baba Nasihatı ve Gün Gelince” öykü kitabımı hediye olarak imzaladım ve kendilerine gönderdim.Kendileri de bana bir hatıra olarak cam çerçeve hediye ettiler;İçerisinde  “Muhacir diye küçümsenenler,tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar,yani “Düşmanla sonuna kadar dövüşenler” çekilen ordunun ri’cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir.
                                 Muhacirler,kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.
                                                                                                                               M.K.Atatürk
                                                                                                                                17.01.1931
  Adana Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği
Tel.Fax: (0-322) 3220045
  Ben Balkan kökenli olduğum için, bu hediyelerini bana uygun bulmuşlar,ben de bu kıymetli hediyeyi çalışma ofisimin en güzel yerine astım. Allah kendilerinden razı olsun !...
Not: Ceyhan anılarımı zaman zaman siz değerli okuyucularıma yazmaya devam edeceğim.                                                                                                                        

Esen kalın.
Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder