:::: MENU ::::

9 Ekim 2013 Çarşamba


  
Hayat denince, önce canlılar gelir bizim aklımıza. Canlılar arasından da  evvela insan gelir. İnsan doğar, büyür ,yaşar ve ölür. Kısacası bu evreler canlılar için bir genel yol çizelgesidir bence. Alın yazısı veya mukadderat vardır elbet. Her kişi kendi hayatına belli düzen ve istikamet verse bile, hayat şeceresini değiştirmesi pek mümkün değildir. Yine de doğuştan ölüme kadar uzanan yolda, insanoğlu bir gaye ve başarılar peşinde koşması gayet  doğaldır. Verilen emekle eş değerde olur başarı da. Yani, çok veren çok alır kendi  payına düşeni. Bundan dolayıdır ki, her insan kendi yolunu kendi çizer derler halk arasında. Değişik meslek grupları arasında taktire layık birçok kişiler var.
Bunlar arasında sessizce mücadele eden
beyaz önlüklüler var;

          HAYAT VEREN ELLER

    Hayatın içerisinde ki, stres ve ağır şartları günümüz insanını olumsuz etkilediği acı bir gerçektir. Bunlara maruz kalan kişiler değişik boyutta ve türde rahatsızlıklarla karşılaşırlar. İşte bu esnada karşımıza ”Hayat Veren Eller “ çıkıverir. Bu onurlu ve gururlu TIP  Neferleri gece gündüz demeden insana hayat verme çabasından başka da hiçbir şey düşünmezler. Onlar için en kutsal olanı, insanı hayata çevirmektir ve de yaşatmaktır.
  
    Mersinimizde en etkili ve teşekküllü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi taktire değerdir. Başta Sayın Rektör Uğur Oral ve tüm Doktorlar ile personeli bu zincirin altın halkalarını oluştururlar. 8 Eylül 2005 tarihinde başarılı bir Koroner Arter (Anjo) operasyonu geçirdim ve Doçent Dr.Oben Döven ile Dr.Ezgi Mert Yaşa  sayelerinde sağlığıma geri kavuştum. Bir Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi için yakışanı da bu olsa gerek. Tedavi son derece mükemmel, temizlik ona keza, yemekler de öyle. Kardiyoloji Anabilim Dalı çalışanlarına candan teşekkürler !..

 Sayın Dr.Ezgi Mert Yaşa hanım efendiye saygılarımı sunarım. Başarılar ve ufuklar sizin olsun !..
 
 

Esen kalın.
Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder