Bir gün Kütüphanede kitap seçerken ATATÜRK isimli bir kitapla karşılaştım. Elim
ayağım kesildi heyecandan, daha o zamana kadar bu büyük ve eşsiz Kumandan
hakkında en ufak bir yazı okumamıştım. Çok kısıtlı olan bilgilerim, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu olduğuydu. Kitabı çok fazla karıştırıp okumadan, bir
an evvel kütüphaneden ayrılmak istiyordum. Sebebine gelince, sanki birileri bu
kitabı elimde görürse alacaklarını zannediyordum. Kütüphaneci orta yaşlarda çok
güzel bir hanımdı. Kültürü, kelimeler ağzından bal gibi damla damla düşerken
belli oluyordu…
Sanat okulunda, Makine Teknik Resim hocamız
Stoyanof bu hanımın yanına sık sık uğrardı ve sohbet ederlerdi. Zannedersem
bacısı veya yakın bir akrabasıydı. Beni burada görürdü Hocam ve kütüphane
kültürü gereği her halde ki, sessizce kaşla göz arasında bana bir selam ederdi.
Zaten onun dersinden de her zaman en
yüksek (6) notum olurdu. Benim yayımlanan şiirlerim ve bazı kısa düz haber
yazılarım, yarı Bulgarca ve Türkçe basılan İl
“ŞUMENSKA ZARE” gazetesinde yayımlandığını hocam bilirdi ve benimle
iftihar ettiğini bazı konuşmalarıyla bana hissettirirdi…
Neyse, konumdan
uzaklaşmadan esas meseleye döneyim. Atatürk kitabını aldım ve hızlı adımlarla eve
döndüm. Kitap hacimliydi ve büyük boydu. Yazarı Paruşkef PARUŞEV idi ve çok az
bilgiler sunulmuştu kendisiyle ilgili. Kitabı baştan sona bir solukta o gece
okudum, büyük ve Ulu Önderi en ince detayları ile anılarından bir demet
sunmuştu Paruşev yazarımız. Gururlandım yerden göklere kadar. Bir de Atatürk’ü
anlatan Hıristiyan asıllı bir yazar olunca sevincim bir kat daha artıyordu.
Daha fazla Mustafa Kemal’in, Sofya’da Askeri Ateşe görevinde bulunduğu dönem
hakkında anılara çok geniş yer verilmişti…
Yıllar sonra,
kitabın yazarı Paruşkef PARUŞEV hakkında yeni bilgiler edindim. Ulu önder M.K.
Atatürk’e hayran kalan PARUŞEV, bir müddet Bulgaristan İstanbul Konsolos’luğunu
yapan Gagavuz asıllı bir şahsiyetmiş. Dobra dobra anlatımı ve hayranlığı ile
Atatürk sevdasının Türklüğünden ileri geldiği meydana çıkıverdi. Bu büyük ve
eşsiz liderimiz ATATÜRK’Ü, sinsi güçlerin dışında bütün dünya takdir
etmektedir. İşte bu sebeplerden dolayı sinsi dış ve iç düşmanlar da getirdiği
yenilikleri hazmedemedikleri için, BOP projesi silahları ile bombardıman etmek
isterler ama, 29 Ekim ve 10 Kasım 2012 tarihlerinde olumsuz tepki Ankara
Anıtkabir’de kendilerine verilmiştir. Türklüğün büyük liderleri ALPARSLAN ve
DEDEKORKUT’UN arasına resmedilen ATATÜRK, Ressam Embiya ÇAVUŞ tarafından
bilinçli olarak çizilmiştir. Türk Milleti var olduğu müddetçe, ATATÜRK ve
sevdası yaşayacaktır… Esen kalın.
0 yorum:
Yorum Gönder