Zaman zaman düşünürüm de, sanki her şey bir boş gibi ve içimden ‘aman boş ver’demek geçiverir. Bazen de insanoğlunun kaydettiği başarılar beni çok mutlu kılar ve insanlık adına göğsüm kabarır. Hele de Türk’e aitse bu başarı başım sanki göklere değecekmiş gibi gelir bana. İş’te böyle anlarda müthiş bir duygu alır beni benden ve götürür bir başka dünyalara.
Öyle meslekler vardır ki, icra edenleri çok yorar ve riske atar, fakat kutsal’dırlar. Çünkü insana mukaddes hizmet eden bu meslekler, sıradan mesleklere asla hiç benzemezler. Bunlardan bir tanesi Tıp doktorluğudur.
Doktor olmak her babayiğidin işi olamaz. Çünkü geceli gündüzlü uzun yıllar canla başla çalışma ister. Bunun da dışında insanı seveceksin önce. Din, dil, ırk ve renk fark etmeksizin hizmet edeceksin. Mesaisi iş yerinle sınırlı değil, hatta ve hatta gecesi gündüzü de yok bu işin.
29 Eylül 2006 günü saat 10.00’da Adana – Mersin seferini yapan tren’de yolculuk yapıyordum. Bulunduğum kompartımanın bir öndekiyle arasında ki ara kapıları açıktı ve o öndeki kompartımandan bir telaşla sesler yükselmişti. Olay yerine merakla gittiğimde yaşlı bir adamın koltuklara yatırıldığını ve genç bir kişinin yatan adamın kalbi üzerinde hareketler yaptığını gördüm. Neler olduğunu sormadan evvel acı durum kendini göstermişti. Bir iki dakika sonra yaşlı adam kapalı olan gözlerini açtı ve etraftakileri rahatlatmıştı.
Öğretmen olduğunu sonradan öğrenmiş olduğum bir bayan olayın yakın sanığı olmuş. Bir hayli yaşı ilerlemiş olan sayın Abdurahman Özdemir isminde ki kişi kalp krizi geçirmiş. Hasta koltuğuna yığılınca hoca hanım diğer yolculardan yardım istemiş. Tren’de yolculuk yapan genç Doktor sayın Cem Kesilmez beyefendi hemen olaya müdahale etmişler. Hani halk arasında bir deyim vardır “İyi olacak hastanın doktoru başına kendi gelir” mi derler ?
Allah’tan bu doktor kardeşimizin burada bulunması büyük bir şans vakasıdır kanımca. Bunun da ötesinde yaklaşmakta bulunduğumuz Tarsus Gar’ına geldiğimizde sedye ile bekleyen bir sağlık ekibi beni bir sefer daha mutlu kıldı. Bu irtibatı kuran da yine sayın Doktor Cem Kesilmez’den başkası değildi. Böylesi duyarlı bir doktoru ne kadar övsek azdır. Ayrıca hangi hastaneden geldiklerini öğrenemediğim sağlık ekibini ve ismini bilmediğimiz öğretmen hanımefendiyi de ayrıca kutlarım. İnsanın yardımına insan koşarsa ne kadar güzel değil mi?
Esen kalın.
0 yorum:
Yorum Gönder